Pekin’e varmak üzere 8 Mart 2014 de Kuala Lumpur’dan
havalanan 153 ü Çin vatandaşı olmak üzere 15 ülkeden 227 yolcu ve 12 mürettebat
olmak üzere toplam 239 kişi taşıyan Boeing 777-200 tipi yolcu uçağı oniki gündür kayıp. Uçağın ve yolcuların akıbeti konusunda
somut bir açıklama henüz yok. Olayın ilk günlerinde, bilinmeyen bir nedenle düştüğü
düşünülen ve normal rotasında güney çin denizinde
yapılan kurtarma ve arama çalışmaları son birkaç gündür uçağın rotasının
ortadan kaybolmadan hemen önce değiştirildiği iddiası ile farklı bir boyut
kazandı. Artık birçok değişik senaryonun düşünüldüğü ve konuşulduğu bir olay
haline geldi.
Bugün itibari ile 26 ülkenin araştırma ve arama eforuna katıldığı, dünya tarihindeki en karmaşık arama
operasyonlarından birini, pazarlama ve satış ağırlıklı söylemlerden uzakta kalarak,
büyük veri teknolojilerinin gelmiş olduğu noktadan değerlendirmesini yapmaya
çalışacağız.
Veri
Kaynakları
İlişkisel Veritabanları; Öncelikle normal bir ticari uçuşta
toplanan bilgilerle başlamakta fayda var. Bu bilgiler, temel
olarak, uçuş mürettebatı, yolcu listeleri, uçuş seyir, uçak bakım, havayolu
şirketi, uçulan lokasyonlar, bu lokasyonlardaki
güvenlik ve yer hizmeti veren personel, uçağın taşıdığı eşya ve diğer yükler,
yeme ve içme desteğinin alındığı firma ve kişiler, uçuşun gerçekleştiği hava
koşulları vb. ilişkisel veri tabanlarında tutulan fakat genel olarak bir
merkezden işlenmesi için yapılandırılmamış bilgilerdir. Bu bilgiler her
uçan uçak için vardır ve 11 Eylül olaylarında teknik sebepler ve hava
korsanlığı dışında sebeplerle de yakından takip edilmesi gerektiği ortaya
çıkmıştır.
Kapsamı Belirli Büyük
Veri; Ayrıca, bir uçağın uçması sırasında bu bilgiler dışında uçuşu gözleme
amacı olmadan toplanan bilgiler de vardır ve normal
bir uçuş söz konusu olduğunda bu bilgilerin kullanılması doğrudan aklımıza
gelmez. Uydulardan alınan video ve fotoğraflar, değişik elektronik sinyal
verileri, uçuş rotasında bulunan ve değişik amaçlarla kullanılan radar ve
gözlem verileri, askeri ve sivil amaçlı uçan uçakların üzerindeki radarların
topladığı veriler, uçaktaki kişilerin cep telefonlarının herhangi bir baz istasyonu ile yaptığı sinyalleşme bilgileri, yine
uçaktaki yolcuların internette yaptıkları aktiviteler gibi.
Kapsamı Belirsiz
Büyük Veri; Bunların dışında uçak ve gerçekleşen uçuş dışında, uçuş öncesi
ve olay sırasında olaya ışık tutacak doğrudan bağlantısı olmayan ya da olduğu
başta düşünülmeyen kişilerin yaptıkları telefon konuşmaları, mesajlaşmalar,
internette yaptıkları her türlü faaliyet, istihbarat bilgileri var.
Bütün bu bilgilerin olayla ilgili olarak “ne? ne zaman? nerede? nasıl? neden?
kim?” sorularına cevap vermek için kullanıldıkları
bir dünyada, büyük veri teknolojilerinin yeri neresi dediğimizde bazı reklam ve
pazarlama faaliyetlerinin yapıldığını görüyoruz. Gerçek ise 12 gündür kayıp
olan söz konusu uçağın nerede olduğu ve başına ne geldiği ile ilgili herhangi
bir haber veya bilginin olmadığı.
Temel Soru
Olayın genel resmini ortaya koyduk, büyük
veri teknolojileri bu problemi çözmede kullanılmadı mı? Kullanıldı ise neden
halen çözülemedi? Burada büyük veri teknolojilerinin bu problemin çözümünde
kullanmanın zorlukları ve ileride çözüm üretebilmesi için yapılması gerekenler neler?
Çözüm
Bileşenleri
Entegrasyon
Öncelikle büyük veri teknolojileri mevcut veri
tabanı teknolojileri ile entegre bir şekilde
çalışabilmektedir. Bu konuda önemli yol alınmış durumda ve sıkıntı olabilecek
konu veri kaynaklarına doğrudan erişim haklarının olmaması olabilir. Böyle bir
olayda farklı kurum ve ülkelerdeki veri tabanlarına hızlı erişim ihtiyacı
olduğundan, bilgilerin paylaşımı için bir yöntem ve kuralların olup olmadığı
sorusu akla geliyor. Burada farklı dillerde olan verilere erişmenin ve bu
bilgileri kaynaştırmanın zorluklarının da teknik olarak çözülmesi gerektiğini
belirtmek gerekiyor. Örnek olarak; Malay dili ve Çin dili uçağın kalkış ve iniş
noktalarında kullanılan diller ve bu dillerdeki bilgi kaynaklarının
birleştirilmesi gerekiyor.
Büyük
Veri kaynaklarına Erişim ve İşleme
Büyük veri daha da zor olarak erişilebilen
bilgiler olacak kuşkusuz. Uydulardan alınan olay yeri ile ilgili görüntülerin
işlenmesi başlı başına bir büyük veri problemi. Şu anda Amerika Birleşik
Devletleri toplam yüz ölçümüne denk olan Günay Asya da bir bölgeye ait uydu
görüntülerinin işlenmesinden bahsediliyor[1]. Zaman dilimi de olayın üzerinden
geçen zaman arttıkça artıyor tabii ki. Bu bilgilerin kim ile,
hangi şartlarda paylaşılacağı, ve çıkan sonuçların kim tarafından kullanılacağı
da net değil. Fotoğraf, radar, GSM baz istasyonu bilgileri
gibi daha sayısız veri kaynağı benzer durumda. Uçaktaki kişilerin yapmış olduğu
internetteki aktivitelerin bilgiye dönüştürülmesi de ayrı bir problem.
Bunların dışında daha çok istihbarat
servislerinin ilgi alanına giren konularda, uluslararası güvenlik açısından
konunun değerlendirilmesi gerekiyor ki bu yazının dışında tuttuğumuz bir konu.
Ele alınan problem bağlamında düşünüldüğünde,
eski yöntemler yeni bir veri işleme teknolojisi ile birlikte günümüz dünyasının
çok karmaşık ve hızlı çözüm gerektiren problemlerine çözüm üretmek için
kullanılmak istendiğinde “acaba uydu görüntülerinde uçağın enkazlarını
bulabilir miyiz?” şeklinde bazı belirli soruların cevaplanmasında
kullanılabilir. Ama ilgili bütün veri kaynaklarına erişen, bunları ele alınan problem
kapsamında hızla değerlendiren bir sistemin çok uzağındayız.
Farklı bir dünya
kooperatif akıllar
Bunun yerine, interneti ortak insanlık
aklının somutlaşması olarak
gören görüşü haklı çıkaracak tarzda yaklaşımları görüyoruz. Hadoop tarzı paralel işleme ve sonuç çıkarma kapasitesine
sahip bir ortam olarak web i, işlemciler olarak da bilgisayarlar dışında insanları
da kullanan bir yaklaşımda uydu görüntülerini gönüllüler tek tek inceliyor ve
bulgularını paylaşıyorlar [2]. İsmi Tomnod ve
anlamının Moğolca da Büyük Göz anlamına geldiği söyleniyor [3]. Sloganları şu “Join the Tomnod
team! Your task is to explore the
satellite images and tag any important locations
you find.”
Tomnod, bütün örüntü işleme algoritmalarının performansına erişmeye
çalıştığı, en iyi örüntü işleme makinası olan insan beyninin, en azından
benzeri bir algoritma yapılana kadar böyle bir problemde kooperatif olarak nasıl
kullanılabileceğine ilişkin değişik problem çözüm yöntemlerine farklı bir örnek
sunuyor.
Yeni bir çağ, yeni bilgi işleme teknikleri,
fakat aklımızda çözülmesi daha önce düşünülemeyen sorular. Bu soruların
çözülebilmesi, belirli yöntemlere odaklanarak değil problemlere odaklanarak
yapılabilir ancak. Ülkemizde ve dünyada var olan problemlere çözüm üretmek istiyorsak,
yol ve yöntemleri ararken teknolojiden faydalanma ve gerektiğinde yeni
teknolojileri üretmek kaçınılmazdır. Bunun için sadece problemlere odaklanmamız
gerekiyor.
Güncel :
2016 Ağustos da çıkan bir habere göre uçağım pilot tarafından düşürüldüğü yolunda bazı bulgulara ulaşıldığı iddia ediliyor. http://www.businessinsider.
Kaynaklar;
Yorumlar